25 Haziran 2016 Cumartesi

Konuk Yazardan: "Psikolog Maceram"

Merhaba. Sonunda İhtiyar Hafız'ıma söz verdiğim yazıyı yazıyorum. Evet tek seferlik konuk yazarım ama ne yazacağım hakkında pek bir fikrim olduğunu söyleyemem. O yüzden işi gücü olan kıymetli vaktini harcamayabilir.
Geçen hafta bir psikolog görüşmem vardı. Recall Healing denen bir terapi yöntemi varmış. Psikolog bu yöntemi annesi üzerinde denemiş ve annesinin her bahar şiddetli geçen alerjisi bu sene çok da nüksetmemiş. Alerji-Hastalık-İyileşme kelimeleri facebookta trafik ışığı gibi yanıp sönünce ben de aldım randevuyu gittim. Tabi bu kelimelerin beni niye çektiğini de yazmak lazım. Kasım ayında bademciklerim iltihaplandı. 10 adet iğne vuruldum. İki hafta sonra tekrar 10 adet iğne, iki hafta sonra tekrar iltihaplanınca başka bir doktor 10 tane daha ve böyle böyle iki ay içinde toplam 38 adet iğne vurulup son iki tanesini mabadımın üzerinde oturamayacak hale geldiğimden serum içinde aldım. İğneler bitince yuttuğum antibiyotiğin sayısını bilmiyorum. Ama geçti mi geçmedi. Tekrar tekrar haziran ayına kadar bademciklerim iltihaplandı. Eklemlerim ağrıdı. Bir araba dolusu sopa yemiş gibiydim. Ağzımı açınca sızan iltihap görünür haldeydi. Şayet bademciklerim şiş değilse burnum ya da kulaklarım tıkalıydı. Baktım bu işi modern tıp çözemeyecek, alternatif tıbba daldım. Attarın biri bana öylesine yenilemez bir macun hazırladı ki- hem de tam 300 tl ye-kıyıp da yiyemedim. Ölümcül bir hastalığa yakalanırsam yiyeceğim. Bir kaç kez hacamat yaptırdım. En son 1 mayısta haccama boğazımı sen mi kesersin ben mi keseyim deyince tarama hacamatlarıyla kafa hacamatını beraber yaptırmış oldum. Tabi ya bu kadar hacamat bünyeme ağır geldiğinden ya da kol kadar saçımın kazınıp kafa derimin maymunun totosu gibi açığa çıkmasından bilemiyorum, yataktan çıkamaz hale geldim. Ve tekrar modern tıp. Acilleri atlıyorum. Kendimi çekemez tahammül edemez hale geldim. Sürekli ağlıyorum. Burun beton gibi beyne oksijen gitmiyor. Burun tıkalıyken insanın algısı da sekteye uğruyor. Hatta kendime zeka testi yaptım, 100 (ortalama zeka) çıktı. Ben Ortalama Zeka çıktım! Resmen depresyon etkisi yaptı bende. Çift koldan hastalıkla savaşmaya karar verdim ve tavsiye üzerine adını öğrendiğim ermeni bir doktor ile facebookda Recall Healingle anasını iyileştiren psikologdan iki gün arayla randevu aldım. Doktor hastalığıma teşhis koydu. FPAPA. 4 tane prednol yutunca tamamen iyileşen bir bağışıklık sistemi hastalığı. Alerjim içinse duact. Resmen mucize. 10 tl lik hap burnumu açtı beyin hücrelerimin sevinç çığlıklarını duydum resmen. Kendisinden önce gittiğim 3 kbb uzmanını Allah'a havale ettim dersem inanmayın. 7 sülalelerine saydırdım.
Gelelim Recall Healige. Hastalıkların temelinin psikolojik sıkıntılar, bastırılmış duygular, söylenememiş sözler yüzünden olduğunu ve iyileşmek içinde bu travmaların ne olduğunu, ne hissettirdiğini tanımlamak gerektiği felsefesine dayanan bir yaklaşım. Bunu ortaya atan kişi oğlunu bir kaza sonucu yitirince kolon kanserine yakalanan, kendi gibi olan kanser hastalarının da bir yakınını kaybetmiş kişiler olduğunu fark eden ve kendi kendini iyileştiren bir doktor. Bu kısımları sallamış olabilirim. Bana da psikolog söylemedi zaten. Netten okudum. Hazreti Google'dan hikayenin aslını öğrenebilirsiniz. Neyse saati 200 tl olan seansta psikolog bana bir form doldurttu. Benim şu anımdan başlayıp teee doğumuma kadar geçirdiğim hastalıklar ve travmalar ne varsa yazıp çizdik. Zilyon tane soru var. Anamın doğumları, varsa kürtajlarından tutun da benim çektiğim kahırlar, pişmanlıklar, çatışmalar. Misal sorulardan biri şuydu. Ana rahmine düştüğünüz zaman, annem bana hamileyken ebeveynlerimin hayatını derinden etkileyen şeyler. 3-4 jenerasyon geriye gidesiye. Tabi benim seans bizim sülalenin talihsizlik ve hastalıklarıyla dolu tablosuna yetmedi. Dolayısıyla iyileşmek için ne yapacağımı öğrenemedim henüz. Sadece şu an 15 aylık olan oğluma gebe kaldığımı öğrenmem ile yürek yangınım yeğenimin lösemisinin nüksettiğini neredeyse aynı gün öğrenmem dışında. Psikolog hissettiğim derin üzüntümü oğlumun üzerine alınacağını, bunun da oğlumda hayatı boyunca kurtulamayacağı fiziki ve psikolojik derin sıkıntılar yaşatacağını söyledi. Çocukların uykuda algısının çok açık olduğunu ve ona gebe kaldığımda beni aslında neyin üzdüğünü anlatmamı istedi. Şimdi oğlum Arif'e her gece, sokaklarda "Güloo benim canım halamm.." diye bağıra bağıra gezen, kocaman kapkara badem gözleriyle bana büyük bir sevgiyle bakan kuzeninin - benim Burağımın- benim için ne kadar değerli olduğunu, hastalığının beni nasıl üzdüğünü anlatıyorum. Arif'e kendisi rahmimde Allah'ın kudretiyle an be an büyürken nasıl mutlu olduğumu, onu ne kadar çok sevdiğimi ve üzüntümün asla ve asla onun SUÇU olmadığını anlatıyorum.. Açıkcası travmam arttı mı azaldı mı bilmiyorum. Rabbim kalbimize ferahlık verir inşallah.
İhtiyar hafızım geç de olsa sözümü tuttum. Bak daha da Davos'a gelmem bilesin :) Allaha emanet olun..

24 Haziran 2016 Cuma

yolcuyuz.....

Doğu görevi için,bulunduğumuz şehirden,samsun ve istanbulda ki ailelerimizi ziyaret etmek için, bu akşam iftardan sonra yola çıkacağız inş.
Evimden çıkıp,evime tekrar dönene kadar karşılaşabileceğim her türlü tatsız nahoş durumlardan Allaha sığınıyorum.
Ve bu sureçte, siz kıymetli okurlardan özel dua bekliyorum.
Tatilde yazabilirmiyim bilemiyorum.
Fırsat buldukça yazmaya çalışacağım inş.
Bloğumu ziyaret edip,yazılarımı okuyan,yorum yazan yada yazmayan,herkesi alemlerin rabbi olan Allaha emanet ediyorum.
Haklarınızı helal ediniz.
Ömrüm vefa eder, döner gelirsem tekrar burada kendimi iyi hissettiğim yerde olacağım.inş.
Dua eder,dua beklerim.
İhtiyar hafız


Rabbim!
Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla.
Bana tarafından,hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver.
amin isra suresi 80. Ayet


Rabbim!
Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım.
kasas suresi 24. Ayet

23 Haziran 2016 Perşembe

Allahım güçsüzlüğümü,zaafımı ve insanlar nazarında hakir görülmemi,sana şikayet ediyorum.
Ya erhamerrahimin.
Sen hor ve hakir görülenlerin rabbisin.
Beni kime bırakıyorsun?

16 Haziran 2016 Perşembe

Ondan bundan şundan......

Esselamu aleyküm dostlar
Ramazan-ı şerifiniz hayrla dolsun.
Rabbim şanına şerefine yakışır bir şekilde yaşayıp uğurlamayı nasib etsin inş.
Bu Ramazan benim için farklı bir Ramazan.
Şöyleki ailemden uzakta geçirdiğim ilk Ramazan.
40 derece sıcaklığa ragmen rabbim kolaylığını veriyor elhamdulillah.
Mukabele iftar sahur derken,neredeyse üçte birini geride bıraktık.
10 yaşındaki kaymakımla,8 yaşındaki balım Ramazanın başında hepsini tutacağız diye niyet ettiler ama,maalesef sıcak engeline takıldılar.
Sıcağa ve uzun günlere rağmen,her ikisininde altı gün oruçları var.
Ne zaman isterlerse o vakit tutacaklar.
Ailemden uzakta,40 derece sıcaklıkta geçirdiğim bu ramazanın,güzel yanlarıda var,şöyle ki açık hiçbir yer yok ve kimse dışarda alenen birşey yemiyor.
Ahlak polisliğine soyunmak gibi bir niyetim yok ama,Istanbul da alenen birşey ler yiyen insanları görünce çok üzülüyordum.
Belki sağlık açısından ciddi sorunları var,oruç tutamıyor olabilir ler ama yinede herkesin gözü önünde yemek,açıkcası bana biraz ters geliyor.
Rabbim ramazanı şerifin güzelliğini lezzetini herkese tattırsın.

Bitlendik.
Evet evet yanlış duymadınız,bitlendiler.
Her eve lazım,rabbim isteyen herkese hayırlısını versin,bizim ahmed yasinimiz var.
Henüz altı yaşında anasınıfına gidiyor.
Her yaza doğru saclarını uzatmak isteriz.
Sonra çok sıcak oluyor çocuk bunalıyor,diye istediğimiz kıvama gelmeden keseriz.
Bu senede maalesef öyle oldu.
Kesmemizin nedenleri arasında sıcak vardı ama daha çok her türlü temizlik ve uğraşıya rağmen bir türlü kurtulamadığımız bitlerimiz vardı.
Çareyi o güzelim saçları üç numara traş yapmakta bulduk.
Saçları traş olduktan sonra ahmeti ilk görenler önce  uzuuuun  bir  aaaaaa çektiler.
Sonra böylede çok yakışıklı olmuşsun deyip ahmetin gönlünü aldılar.
Kızçelerime göre daha sosyal olan oğlumu neredeyse bütün ilçe halkı tanıyor.
Fırından ekmek aldığımız abisıyle sohbet eder,her gördüğü askere selam çakar.
Yine birgün ekmek alırken,abisi ahmet saçlarına noldu, niye kestirdin diye sorunca
bizimkisi söyleyeceği şeyin sakıncalı olduğunun farkındaymış gibi biraz muzip bir tavırla,niye kestirdim biliyormusun abi çünkü ben bitlendim demesinmi.
Abisi doğrudur abla burda kimse temizliğe dikkat etmiyor çok normaldir deyip durumu kurtarma ya çalıştı.
Size bir şey söyleyeyimmi sevgili okurlar,acayip hoşuma gidiyor bit sirke bulmak.
ihtiyar hafız kafayı yemiş herhalde diyenleriniz olabilir.
Belki de bu yüzden o kadar bunalmıyorum bu konuda.
Konu başlığımız ondan bundan şundandı.

Malumunuz üç nisanda bir yarışmaya girmiştim.
Ufka yolculuk kültür yarışmalarının dördüncüsu olan hadis yarışmasına.
Konuyla alakalı bir kaç yazı olunca sadece bunun için bir yazı yazmak istemedim.
Yazdığım bir konunun sonunda yazarım diye erteledim.
Tabi şimdiye kadar yazı yazmamamın daha doğrusu yazamamamın  nedeni,bizim emektar
bilgisayarın bozuk olmasıydı.
Şu an bu yazıyı telefonumdan yazmaya çalışıyor um.
Maalesef yarışmadan istediğim neticeyi alamadım.
Bir önceki yazılarımda sonuç ne olursa olsun buradan bildireceğime dair söz vermiştim.
Hatta 5833 kişinin katıldığı yarışmada 5833.kişi olsamda sonucu yazıcam demiştim.
Kaybedeni olmayan bu yarışmada 55.oldum arkadaşlar.
Güzel zevkli bir süreçti.
Herkese şiddetle tavsiye ederim.

Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle.
Allaha emanet olun.
Hayırlı ramazanlar

14 Nisan 2016 Perşembe

Sevgili peygamberim.......

Bana sorsanız dünyada en zor uğraş nedir diye,hiç düşünmeden annelik derdim.
Hakikaten çocuk yetiştirmek çok zor bir iş.
Zor olmakla  beraber eğlenceli, güzel, verdiğin emeklerin  geri dönüşümü olan,bazen olmayan bir uğraş.
Ve Allaha binlerce kez şükürler olsun bir anne olarak benimde zorlandığım konular oldu.
Bunlardan bir tanesi çocuklarımın uyku düzeni olmaması,uyumamak için direnmeleriydi.
Elhamdülillah son iki üç senedir bu konuda düzelmiş durumda.
Özellikle uykuyu sevmeyen kaymakım( kendisi şu anda 10 yaşında olup,4.sınıfa gidiyor)bayağı uğraştırırdı.
Henüz okuma yazma bilmedikleri yaşlarında kızları alır,odalarına götürürdüm,uyutmak için.Tabi kitabımızı da alırdık.Kitabımızın ismi 365 günde sevgili peygamberim timaş yayınlarının çıkardığı oldukça hacimli,çok güzel bir kitaptı.yazarı Nurdan Damla
Okurdum okurdum okurdum her konuda kanaatsiz olan kızçelerim hiç doymazlardı.
İyi ki bu konuda doyumsuz olmuşlar,çünkü benim için sadece çocukları uyutmak maksadıyla yaptığım bu işin çok güzel geri dönüşümleri oldu.
Birde bu işi kendimi zorlamadan kasmadan mecburiyetten yapmasaydım nasıl olurdu acaba?
Ama bende çok yoruluyordum ve biraz tabiri caizse kafa dinlemek istiyordum.
Buda ancak onlar uyuduğu zaman mümkün oluyordu.
Uyudukları zaman nasıl mutlu olurdum.
Arada bir bu işi babamız yapardı o bana göre daha geniş ve bu işi severek yapardı.
Ben kitabı şu formatta okurdum mekkedeeeee şirin bir evdeeeee mutlu bir aaaaaannnne vardı.Adıııııı aaaaaaamineydi.Dünyanın eeeeenn mutlu eeeeenn tatlı annesiiiiydi oooooo.
O kadar çok okurdum ki, çocuklar bazı konuları ezberlemişlerdi.
Hatta kaymakım mekkede şirin bir evde butlu bir anne vardı diye anlatırdı,ne çok gülerdik.
Her anları kaydedilesi sonradan izlenesi  anları özlüyor insan.
Ama bu mümkün olmuyor maalesef.
Kutlu doğum haftası munasebetiyle din kültürü öğretmeni kaymakıma ödev vermiş peygamber efendimize mektub yazın diye.
Kaymakım eve geldi öğretmeninin ödev verdiğini ama nasıl mektub yazacağını bilmediğini söyledi.
Bizde nasıl bir mektub yazacağını çok merak ederek bu konuda  kendisine yardımcı olamayacağımızı söyledik.
En güzel mektubun yardım almadan içinden geldiği gibi yazılan olduğunu söyledik ve geri çekildik.
Bizden umudunu kesen kızım hiçbir materyal kullanmadan kitap örnek mektub v.s.bizim yanımızda mektubunu yazdı.orijinaline sadık kalarak hiçbir değiştirme ve düzeltme yapmadan aynısını yazıyorum.Ben çok beğendim umarım sizde beğenirsiniz.


  • Sevgili peygamberim nasılsın iyimisin?Seni çok merak ediyorum.Seni görmeyi çok istiyorum.
  • Daha doğmadan babanı kaybettin,yetim kaldın.birgün anneni kaybettin öksüz kaldın.
  • Hiçbirimiz senin kadar acı çekemeyiz,senin kadar içimiz parçalanmaz.
  • Sana yoldaş olan eşin hz.haticeyi kaybettin,sana babalık yapan amcan ebu talibi kaybettin.
  • Ne kadar hüzünlü olduğunu biliyoruz ama buna rağmen dinç kalmayı başardın,çünkü Allahın seni yalnız bırakmayacağını biliyordun.
  • Canım peygamberim biz senin ümmetiniz,sana inandık,Allaha güvendik.Canım peygamberim hatırlıyormusun müslüman olmayanlar bile sana mallarını emanet ediyorlardı niye? çünkü sen Muhammedüleminsin.Kainatın peygamberisin.Peygamberim sen ve hz.ebubekir bir mağaraya sığındığınızda müşrikler gelince ebubekire korkma dediğin için Mehmet Akif Ersoy istiklal marşın korkma diye başlamıştır.*
  • Peygamberim annen sana niçin muhammed adını koyduğunu biliyormusun?Çünkü annen sen doğmadan önce bir ruya görüyor bu ruyayı dedene anlatıyor,ruyada senin adının ya Ahmed  yada Muhammed koyulması isteniyor.Abdulmuttalib sen doğduğunda seni alıp kabeye götürüyor adını MUHAMMED koyuyor.Deden seni başucunda eksik etmezdi.Toplantılarda ayağının üstüne otuttururdu.Birisi bu çocuğa neden bu kadar önem veriyorsun diye sorduğunda benim oğlum yüce olacak sayılacak diyordun.Peygamberim sana söz veriyorum dinime hayırlı bir evlat olucam,büyklerimi sayacağım,küçüklerimi seveceğim.Seni çooook seviyorum.

10 Nisan 2016 Pazar

Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh.
Herkese merhabalar.
Yoğun bir koşuşturmacadan sonra,işte burada yani kendimi iyi hissettiğim yerdeyim.
Malumunuz ufka yolculuk kültür yarışmalarının 4. hadis yarışmasına katıldım.
Geçen hafta bugün o kadar heyecanlıydım ki,sabaha kadar heyecandan neredeyse uyuyamamıştım.
Eminim sizde merak içerisindesinizdir.
Efendim bir kere organizasyon 10 numaraydı.
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Soru kitapçıklarını görmeliydiniz.
Çok hoşlardı.
Ev halkı tarafından dualar ve iyi temenniler eşliğinde,yarışmaya katılacağım sınıfa uğurlandım.
Gözetmen olan arkadaş kategorilere göre soru kitapçık ve cevap kagıtlarımızı verdikten sonra,tam saat 10 da yarış başladı.

24 Mart 2016 Perşembe

Uzuuun bir aradan sonra merhaba.
Daha fazla dayanamadım ve bir nefes almaya geldim.
Sayfamı ziyaret eden,yorum yazan yazmayan,benim için iyi dileklerde bulunan herkese çok teşekkür ederim.
Yıkılan güreşe doymazmış.
Tıpkı benim gibi.
Bir yolculuğa çıktım ben,hadis bahçesine.
1001 çeşit çiçek misali.
Hepsinin rengi, kokusu, şekli sadra şifa,derde deva.
Kitabı bir kere hatmettim,ikinci hatme ise 100 sahife kaldı.
Bu sefer hırs yaptım arkadaş.
Çoluğun çocuğun madarası oldum.
Nasıl olsa kazanamıyorsun diyorlar.
Desinler.
Ödüller çok cezbedici.
D kategorisinde 1. olana 2 adet umre artı para ödülü var.
Kim bilir belkide rabbim uç ya kulum der.
Der mi der.
O nun için zorluk yok ki.
Bize düşen bu yolda say etmek.
Bir arkadaş benim kampa girdiğimi söylemiş.
Kamp kiiiim,biz kim.
Yani kampa girsem ne iyi olurdu diye temenni etmiştim.
Olsun beya,olduğu kadar olmadığı kader.
Ne demiş büyüklerimiz kısmetine razı ol ki,rahat edesin.
İmdiiiii kıymetli okurlar,ben var gitmek,siz var ihtiyar hafıza dua etmek.
Sonuç ne olursa olsun buradan bildireceğim inş.
D kategorisinden katılan 5388 kişiden 5388. olsamda.
Kim bilir belkide hu hu arkadaşlar umre seyahati kazandım ben uçuyorum diyede yazabilirim.
İnsan hayalleri ile yaşar ve ben hayal ediyor,çalışıyor ve bekliyorum.
Neyimi?
Tabiiki  DUALARINIZI ... LÜTFEN