30 Eylül 2016 Cuma

Hayrla huzurla gel.....1438

Pazar günü 2 Ekim aynı zamanda 1Muharrem
Yani hicri yılbaşı.
Hicri yılbaşı, bu mübarek günün müslümanlar açısından bir çok özel ve mukaddes anlamı vardır.
Hz. Ömer zamanında takvim başlangıcı olarak kabul edilen bugün Allah'ın ayı Muharrem ayınında başlangıcıdır.
Peygamberimizin Mekke'i mükerremeden Medine' imünevvereye hicretinin başlangıç kabul edildiği tarihe,seneye"Hicri yıl" denir.
Burada ayın hareketi esas alındığı için "Hicri Kameri sene" yada"sene i Kameriyyede denir.
Hicri takvim Miladi takvim gibi 12  ay esasına dayanır.
Hicri takvimin başlangıcı Muharrem ayı,sonu ise Zilhıccedir.
Hicri takvimde geçen ay isimleri şöyledir;Muharrem
Safer
Rebiul evvel
Rebiulahır
Cemazilevvel
Cemazilahir
Receb
Şaban
Ramazan
Şevval
Zilkade
Zilhıcce

Hayr ve huzurla gelip,hayr ve huzurla bizi terketmesi duasıyla.
Hicri yılbaşınızı tebrik ederim.

29 Eylül 2016 Perşembe

Ritalin anneleri...

Merhaba sevgili okurlar.
Bu yaz bir ilaçla tanıştık.
Başlıktan da anlayacağınız üzere, ilacın adı ritalin.
Nasıl tanıştığımıza gelince,tanışmamıza bizim korkusuz cengâver (20 Aralık 2010)doğumlu oğlum vesile oldu.
Ayaklandığı günden beri,hergün bir vukuat:(hangi birini sayayım.
Çok şükür rabbimin korumasıyla bugünlere kadar geldik,bundan sonrada O'na emanet.
Yok yok bu çocukta bir rahatsızlık var bunu Dr. götürmeliyiz dediğim zamanlar,"küçükken bende öyleydim üç ablam peşimde dolaşıyorlardı,çocuk çocukluğunu yapıyor"sözleriyle karşı çıkıyordu eşim.
Beni en çok bunaltan durumlar eşyalara ve ablalarına bilerek zarar vermesiydi.
Ablaları artık o kadar bunalmışlardı ki,Ahmet'in şiddetine maruz kaldıklarında"niye doğurdun bu çocuğu biz size yetmiyormuyduk,yeter artık bıktık bu çocuktan "serzenişlerine maruz kalıyordum:)
Sonunda eşimi razı ettik ve çocuk pskiyatırdan randevu aldık.
Zamanı gelince babamız gönülsüz,ben umutlu çokca endişeli hastaneye gittik.
Sıramız gelince içeri girdik,Dr.hanım hoşgeldiniz dedikten sonra Ahmetle konuşmaya başladı.
İsmini bildiği halde ismini öğrenebilirmiyim?dedi.
Ahmet kendinden emin bir şekilde ismini söyledi,kaç yaşındasın?kardeşlerin varmı?ne yapmaktan hoşlanırsın?bu minvalde biraz sohbet ettikten sonra buraya niçin geldiğine dair bir bilgin varmı?diye sordu Dr.hanım.
Ahmet yok anlamında  başını salladı.
Bana dönerek " o halde annene soralım"dedi.
Ben şaşkın bir vaziyette Ahmet'in yanındamı dedim.
Her ne kadar çocuk da olsa yaptıklarını onun yanında anlatamazdım.
Dışarda kimse varmı? dedi bende babası dışarda dedim.
Ahmet sen biraz dışarda babanın yanında beklermisin dedi.
Ahmet dışarı çıkınca ben anlatmaya başladım
Dr.hanım hemen teşhisi koydu.
Hiperaktivite dikkat eksikliği.
Hemencecik de bir ilaç yazdı,beyinde "dopamin"adında bir madde eksikliği hiperaktiviteye neden oluyormuş.
İlaç eksik olan madde işlevini görecekmiş.
Yaşı küçük olduğu için  dozu çok az verecekmiş,doz az olduğu için etkisini hemen göstermeyebilirmiş.
Biraz sabırlı olacakmışız,ayda bir kontrole gelcekmişiz.
İştahsızlık ve uyku gibi yan etkileri varmış.
Biraz uyuşuk gibi olurmuş,aslında o normal haliymiş.
Anormal hali şimdiki halmiş.
Reçeteyi  yazdı kullanma şeklini söyledi,müsaade isteyip ayrıldık.
Ilacın ismi Ritalin.
Dürüst olmak gerekirse Dr.hanımın anlattıkları biraz kafama yatmıştı,endişelerimle beraber.
Ilacı aldık eve geldik hemen prospektüsünü okumaya başladım.
Bir sürü yan etkisi var, bu kadar yan etkisi olan ilacın tam  etkisi ne ola ki?
Yetinmedim,netten de araştırmaya başladım.
Doğrusu hiç hoş şeyler yazmıyordu.
Hastalık için ilaç değil de,ilaç için hastalık üretiliyor sözü aklıma geldi.
Tek dertleri kasalarını doldurmak olan dev ilaç şirketlerinin bir oyunu olabilirdi.
ABD de yasaklanmış.
Ekşi sözlüğe bile baktım.
En çarpıcı olanı indigo dergisinde yayınlanan "Bir annenin ritalin öyküsü"adında ki yazıydı.
Link vermeyi hala beceremiyorum.
Bir annenin ritalin öyküsü diye yazarsanız hemen çıkıyor zaten.
Çaresiz bir şekilde  oğluna kullanmak zorunda olan bir annenin anlattıkları ilginçti.
Bu kadar araştırmadan sonra zaten gönlü olmayan eşimle ortak ilacı kullanmama kararı aldık.
Elhamdülillah hiç vermedim.
Ilacı vermek en çok benim işime yarardı,lakin bu kötülüğü yapamazdım çocuğuma.
Burda sorgulanması gereken çok konu var.
En başta bu kadar yan etkisi olan bir ilacı Dr.lar neden yazarlar.
Saglık bakanlığı bilmiyor mu?
Canımız sağlığımız sana emanet ya rab!
Yazımı okuyanlardan hassaten rica ediyorum
Bîzzat kendi kullanan,yada yakını kullanan varsa izlenimlerini burada paylaşırsa çok memnun olurum.
Hepinize sağlık sıhhat ve afiyet dolu bir ömür diliyorum.
Allah'a emanet olalım.

24 Eylül 2016 Cumartesi

Ben geldim.....:)

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuh
Merhaba dostlar
Hepinizi hasretle ve muhabbetle selamlıyorum.
Allah'ın izniyle  kendimi hep iyi hissettiğim yerde iyi hissetmek için yine buradayım.
Rabbime sonsuz şükürler olsun.

"Hatırlayın ki Rabbiniz size:Eğer şükrederseniz,elbette size nimetimi arttıracağım ve eğer nankörlük ederseniz,hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.diye bildirmişti."
İbrahim 7

Her bir ayeti birbirinden güzel Rabb'imiz  bize va'd ediyor.
Ve şüphesiz ki,Allah'ın va'di haktır.
Casiye 32


Şükür,eldeki nimetin bağı,gelecek nimetin ağıdır.
Evden çıkarken bazı çekincelerim korkularım endişelerim vardı.
Rabbimin yardımı başta canım annem ve yola çıkacağım zaman umrede olup sıkıntılarımın bertaraf olması için dua eden halam ve siz kıymetli okurlarımın dualarıyla,korktuklarımdan emin,umduklarıma nail oldum.
Elhamdülillah
Rabbim bizi her daim şükreden kullarından eylesin.
Bir gecede dengeleri altüst eden 15 Temmuz darbe kalkışması olmayaydı güzel bir tatil olmuştu.
Bu konuya hiç girmiycem zira,burası hem yeri değil hemde işin içinden çıkamam.
Ülkemize kasteden iç ve dış düşmanların şerrinden Allah'a sığınırız.
Rabbim bir daha bize böyle bir gece yaşatmasın.amin
Ara ara takip ettiğim blokları okuyup arada birde yorum yazdım ama bloğuma hiç yazamadım.
"Nerelerdesiniz?inş afiyettesinizdir" diye beni merak eden incelikler yüzündene de hususen teşekkür ediyorum.
Geldim işte buradayım kardeşim:)
İnşaallah vakit buldukça yazıcam.
Vakit buldukça diyorum çünkü,yoğun bir mesai beni bekliyor.
Önümüzdeki aylarda girmem gereken resmi bir sınav,ölene kadar tekrarlamam gereken hafızlığım,(bu arada sabah bir arkadaşım bana mesaj göndermiş.senin sayende hafızlık tekrarına başladım 4.cüzü verdim hemde şamile demiş.şamil 15 yaşında ki hafız olan oğlu.ne kadar hoş değil mi?hafızsın hafız olan evladına ders dinletiyorsun.bizede nasib olur inş.dua etde daim olsun diyede bitirmiş mesajını.
Âmin arkadaşım.Rabbim muvaffak etsin.)Ne kadar sevindim bilemezsiniz.
Hasılı çok işim var çooook.
Bu arada ev bütçesine katkıda bulunmak için bebek bakmayı bile düşündüm.Çocukların hepsi okula gidiyor.Şimdiye kadar bir taleb olmadı ama bekliyorum.Varsa bakıcı arayan ben burdayıııım:)
Bu arada eğitim yılının başlamasıyla canımız yine sıkıldı:(
Daha önce ki yazılarımı okuyanlar bilir,Fatıma Zehra'nın öğretmeni ile bayağı sıkıntılarımız vardı,ve şöyle böyle seneyi bitirsek bile,mümkün değil önümüzdeki sene sınıfını değiştirmek istiyorum demiştim.
Öğretmen kardeşimizi birinci sınıflara vermişler.
İyi zaten öğretmeni değiştirmek istiyorduk en azından arkadaşlarından ayrı olmaz dedik.
Sevindik:)

Ne var ki sevincimiz ertesi gün yoğun bir hüzne dönüştü.:(


Şöyleki  Pazartesi günü okula gittiğimizde birinci sınıfları listelemişler birinci sınıf okutacak öğretmenler kur a çekecek kime hangi şube çıkarsa o şubeyi okutacak dediler.
Ertesi gün yani salı günü dualar ede ede okula vardığımızda kur alar çekilmiş,ismi 1 D sınıf listesinde yer alan Ahmed yasinimizin öğretmeni Fatıma Zehra'nın öğretmeni olan ....... Hoca olmuştu.
Şaka gibi değil mi?
Dururmuyum,soluğu müdür yardımcılarının odasında aldım.
Bayan olan m yardımcısı hocamıza mevzudan bahsetmiştim.
Kızımın öğretmeni olmasını istemediğim öğretmen oğlumun öğretmeni olmuştu.
Durumu anlattığımda m yardımcısı hocamız güldü.
Şu an birşey yapamayacağını ileriki günlerde bakacağını söyledi.
Ahmet'i alıp eve geldik.
Bakalım nolucak?
Rabbim işini hakkıyla yapan liyakat sahibi öğretmenler nasib eder inş
Ahmedime Fatımama ve bütün çocuklarımıza.
Görüşmek üzere hoşçakalın.










25 Haziran 2016 Cumartesi

Konuk Yazardan: "Psikolog Maceram"

Merhaba. Sonunda İhtiyar Hafız'ıma söz verdiğim yazıyı yazıyorum. Evet tek seferlik konuk yazarım ama ne yazacağım hakkında pek bir fikrim olduğunu söyleyemem. O yüzden işi gücü olan kıymetli vaktini harcamayabilir.
Geçen hafta bir psikolog görüşmem vardı. Recall Healing denen bir terapi yöntemi varmış. Psikolog bu yöntemi annesi üzerinde denemiş ve annesinin her bahar şiddetli geçen alerjisi bu sene çok da nüksetmemiş. Alerji-Hastalık-İyileşme kelimeleri facebookta trafik ışığı gibi yanıp sönünce ben de aldım randevuyu gittim. Tabi bu kelimelerin beni niye çektiğini de yazmak lazım. Kasım ayında bademciklerim iltihaplandı. 10 adet iğne vuruldum. İki hafta sonra tekrar 10 adet iğne, iki hafta sonra tekrar iltihaplanınca başka bir doktor 10 tane daha ve böyle böyle iki ay içinde toplam 38 adet iğne vurulup son iki tanesini mabadımın üzerinde oturamayacak hale geldiğimden serum içinde aldım. İğneler bitince yuttuğum antibiyotiğin sayısını bilmiyorum. Ama geçti mi geçmedi. Tekrar tekrar haziran ayına kadar bademciklerim iltihaplandı. Eklemlerim ağrıdı. Bir araba dolusu sopa yemiş gibiydim. Ağzımı açınca sızan iltihap görünür haldeydi. Şayet bademciklerim şiş değilse burnum ya da kulaklarım tıkalıydı. Baktım bu işi modern tıp çözemeyecek, alternatif tıbba daldım. Attarın biri bana öylesine yenilemez bir macun hazırladı ki- hem de tam 300 tl ye-kıyıp da yiyemedim. Ölümcül bir hastalığa yakalanırsam yiyeceğim. Bir kaç kez hacamat yaptırdım. En son 1 mayısta haccama boğazımı sen mi kesersin ben mi keseyim deyince tarama hacamatlarıyla kafa hacamatını beraber yaptırmış oldum. Tabi ya bu kadar hacamat bünyeme ağır geldiğinden ya da kol kadar saçımın kazınıp kafa derimin maymunun totosu gibi açığa çıkmasından bilemiyorum, yataktan çıkamaz hale geldim. Ve tekrar modern tıp. Acilleri atlıyorum. Kendimi çekemez tahammül edemez hale geldim. Sürekli ağlıyorum. Burun beton gibi beyne oksijen gitmiyor. Burun tıkalıyken insanın algısı da sekteye uğruyor. Hatta kendime zeka testi yaptım, 100 (ortalama zeka) çıktı. Ben Ortalama Zeka çıktım! Resmen depresyon etkisi yaptı bende. Çift koldan hastalıkla savaşmaya karar verdim ve tavsiye üzerine adını öğrendiğim ermeni bir doktor ile facebookda Recall Healingle anasını iyileştiren psikologdan iki gün arayla randevu aldım. Doktor hastalığıma teşhis koydu. FPAPA. 4 tane prednol yutunca tamamen iyileşen bir bağışıklık sistemi hastalığı. Alerjim içinse duact. Resmen mucize. 10 tl lik hap burnumu açtı beyin hücrelerimin sevinç çığlıklarını duydum resmen. Kendisinden önce gittiğim 3 kbb uzmanını Allah'a havale ettim dersem inanmayın. 7 sülalelerine saydırdım.
Gelelim Recall Healige. Hastalıkların temelinin psikolojik sıkıntılar, bastırılmış duygular, söylenememiş sözler yüzünden olduğunu ve iyileşmek içinde bu travmaların ne olduğunu, ne hissettirdiğini tanımlamak gerektiği felsefesine dayanan bir yaklaşım. Bunu ortaya atan kişi oğlunu bir kaza sonucu yitirince kolon kanserine yakalanan, kendi gibi olan kanser hastalarının da bir yakınını kaybetmiş kişiler olduğunu fark eden ve kendi kendini iyileştiren bir doktor. Bu kısımları sallamış olabilirim. Bana da psikolog söylemedi zaten. Netten okudum. Hazreti Google'dan hikayenin aslını öğrenebilirsiniz. Neyse saati 200 tl olan seansta psikolog bana bir form doldurttu. Benim şu anımdan başlayıp teee doğumuma kadar geçirdiğim hastalıklar ve travmalar ne varsa yazıp çizdik. Zilyon tane soru var. Anamın doğumları, varsa kürtajlarından tutun da benim çektiğim kahırlar, pişmanlıklar, çatışmalar. Misal sorulardan biri şuydu. Ana rahmine düştüğünüz zaman, annem bana hamileyken ebeveynlerimin hayatını derinden etkileyen şeyler. 3-4 jenerasyon geriye gidesiye. Tabi benim seans bizim sülalenin talihsizlik ve hastalıklarıyla dolu tablosuna yetmedi. Dolayısıyla iyileşmek için ne yapacağımı öğrenemedim henüz. Sadece şu an 15 aylık olan oğluma gebe kaldığımı öğrenmem ile yürek yangınım yeğenimin lösemisinin nüksettiğini neredeyse aynı gün öğrenmem dışında. Psikolog hissettiğim derin üzüntümü oğlumun üzerine alınacağını, bunun da oğlumda hayatı boyunca kurtulamayacağı fiziki ve psikolojik derin sıkıntılar yaşatacağını söyledi. Çocukların uykuda algısının çok açık olduğunu ve ona gebe kaldığımda beni aslında neyin üzdüğünü anlatmamı istedi. Şimdi oğlum Arif'e her gece, sokaklarda "Güloo benim canım halamm.." diye bağıra bağıra gezen, kocaman kapkara badem gözleriyle bana büyük bir sevgiyle bakan kuzeninin - benim Burağımın- benim için ne kadar değerli olduğunu, hastalığının beni nasıl üzdüğünü anlatıyorum. Arif'e kendisi rahmimde Allah'ın kudretiyle an be an büyürken nasıl mutlu olduğumu, onu ne kadar çok sevdiğimi ve üzüntümün asla ve asla onun SUÇU olmadığını anlatıyorum.. Açıkcası travmam arttı mı azaldı mı bilmiyorum. Rabbim kalbimize ferahlık verir inşallah.
İhtiyar hafızım geç de olsa sözümü tuttum. Bak daha da Davos'a gelmem bilesin :) Allaha emanet olun..

24 Haziran 2016 Cuma

yolcuyuz.....

Doğu görevi için,bulunduğumuz şehirden,samsun ve istanbulda ki ailelerimizi ziyaret etmek için, bu akşam iftardan sonra yola çıkacağız inş.
Evimden çıkıp,evime tekrar dönene kadar karşılaşabileceğim her türlü tatsız nahoş durumlardan Allaha sığınıyorum.
Ve bu sureçte, siz kıymetli okurlardan özel dua bekliyorum.
Tatilde yazabilirmiyim bilemiyorum.
Fırsat buldukça yazmaya çalışacağım inş.
Bloğumu ziyaret edip,yazılarımı okuyan,yorum yazan yada yazmayan,herkesi alemlerin rabbi olan Allaha emanet ediyorum.
Haklarınızı helal ediniz.
Ömrüm vefa eder, döner gelirsem tekrar burada kendimi iyi hissettiğim yerde olacağım.inş.
Dua eder,dua beklerim.
İhtiyar hafız


Rabbim!
Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla.
Bana tarafından,hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver.
amin isra suresi 80. Ayet


Rabbim!
Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım.
kasas suresi 24. Ayet

23 Haziran 2016 Perşembe

Allahım güçsüzlüğümü,zaafımı ve insanlar nazarında hakir görülmemi,sana şikayet ediyorum.
Ya erhamerrahimin.
Sen hor ve hakir görülenlerin rabbisin.
Beni kime bırakıyorsun?

16 Haziran 2016 Perşembe

Ondan bundan şundan......

Esselamu aleyküm dostlar
Ramazan-ı şerifiniz hayrla dolsun.
Rabbim şanına şerefine yakışır bir şekilde yaşayıp uğurlamayı nasib etsin inş.
Bu Ramazan benim için farklı bir Ramazan.
Şöyleki ailemden uzakta geçirdiğim ilk Ramazan.
40 derece sıcaklığa ragmen rabbim kolaylığını veriyor elhamdulillah.
Mukabele iftar sahur derken,neredeyse üçte birini geride bıraktık.
10 yaşındaki kaymakımla,8 yaşındaki balım Ramazanın başında hepsini tutacağız diye niyet ettiler ama,maalesef sıcak engeline takıldılar.
Sıcağa ve uzun günlere rağmen,her ikisininde altı gün oruçları var.
Ne zaman isterlerse o vakit tutacaklar.
Ailemden uzakta,40 derece sıcaklıkta geçirdiğim bu ramazanın,güzel yanlarıda var,şöyle ki açık hiçbir yer yok ve kimse dışarda alenen birşey yemiyor.
Ahlak polisliğine soyunmak gibi bir niyetim yok ama,Istanbul da alenen birşey ler yiyen insanları görünce çok üzülüyordum.
Belki sağlık açısından ciddi sorunları var,oruç tutamıyor olabilir ler ama yinede herkesin gözü önünde yemek,açıkcası bana biraz ters geliyor.
Rabbim ramazanı şerifin güzelliğini lezzetini herkese tattırsın.

Bitlendik.
Evet evet yanlış duymadınız,bitlendiler.
Her eve lazım,rabbim isteyen herkese hayırlısını versin,bizim ahmed yasinimiz var.
Henüz altı yaşında anasınıfına gidiyor.
Her yaza doğru saclarını uzatmak isteriz.
Sonra çok sıcak oluyor çocuk bunalıyor,diye istediğimiz kıvama gelmeden keseriz.
Bu senede maalesef öyle oldu.
Kesmemizin nedenleri arasında sıcak vardı ama daha çok her türlü temizlik ve uğraşıya rağmen bir türlü kurtulamadığımız bitlerimiz vardı.
Çareyi o güzelim saçları üç numara traş yapmakta bulduk.
Saçları traş olduktan sonra ahmeti ilk görenler önce  uzuuuun  bir  aaaaaa çektiler.
Sonra böylede çok yakışıklı olmuşsun deyip ahmetin gönlünü aldılar.
Kızçelerime göre daha sosyal olan oğlumu neredeyse bütün ilçe halkı tanıyor.
Fırından ekmek aldığımız abisıyle sohbet eder,her gördüğü askere selam çakar.
Yine birgün ekmek alırken,abisi ahmet saçlarına noldu, niye kestirdin diye sorunca
bizimkisi söyleyeceği şeyin sakıncalı olduğunun farkındaymış gibi biraz muzip bir tavırla,niye kestirdim biliyormusun abi çünkü ben bitlendim demesinmi.
Abisi doğrudur abla burda kimse temizliğe dikkat etmiyor çok normaldir deyip durumu kurtarma ya çalıştı.
Size bir şey söyleyeyimmi sevgili okurlar,acayip hoşuma gidiyor bit sirke bulmak.
ihtiyar hafız kafayı yemiş herhalde diyenleriniz olabilir.
Belki de bu yüzden o kadar bunalmıyorum bu konuda.
Konu başlığımız ondan bundan şundandı.

Malumunuz üç nisanda bir yarışmaya girmiştim.
Ufka yolculuk kültür yarışmalarının dördüncüsu olan hadis yarışmasına.
Konuyla alakalı bir kaç yazı olunca sadece bunun için bir yazı yazmak istemedim.
Yazdığım bir konunun sonunda yazarım diye erteledim.
Tabi şimdiye kadar yazı yazmamamın daha doğrusu yazamamamın  nedeni,bizim emektar
bilgisayarın bozuk olmasıydı.
Şu an bu yazıyı telefonumdan yazmaya çalışıyor um.
Maalesef yarışmadan istediğim neticeyi alamadım.
Bir önceki yazılarımda sonuç ne olursa olsun buradan bildireceğime dair söz vermiştim.
Hatta 5833 kişinin katıldığı yarışmada 5833.kişi olsamda sonucu yazıcam demiştim.
Kaybedeni olmayan bu yarışmada 55.oldum arkadaşlar.
Güzel zevkli bir süreçti.
Herkese şiddetle tavsiye ederim.

Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle.
Allaha emanet olun.
Hayırlı ramazanlar