17 Aralık 2015 Perşembe

Selam...

  • Korkusuz cengaverimi almak için okula gittiğimde,kapıda biraz tombiş,pamuk gibi beyaz,güzel yüzlü bir teyze ile karşılaştım.İçten bir tebessümle selam verdim.Pamuk teyze güleryüzle selamımı aldıktan sonra,hayretle tanışıyormuyuz diye sordu.Hayır ama tanışabiliriz dedim.Pamuk teyzenin şaşırmasını çok yadırgamadım doğrusu.Çünkü insanlarda şöyle bir algı oluşmuş.(nasıl oluşmuş onuda bilmiyorum ya)Tanıyorsan selam verebilirsin.Yoksa yok.Aynısını kızçelerimde yapıyorlardı.Yolda yürürken tanımadığım birine selam verince,anneciğim o teyzeyi ablayı tanıyormusun diye sorarlardı.Bende selam vermek için illa tanımam gerekmiyor,müslüman tanımadığına da selam verir derdim.Artık tanımadığım birine selam verince sormuyorlar.Çünkü öğrendiler.Pamuk teyzeyle ayak üstü biraz konuştuk.Aslen buralıymış.Buralı olduğunu duyunca şaşırma sırası bana gelmişti.Zira pamuk teyze konuşmasıyla hiç bura halkına benzemiyordu.K.C.ile aynı sınıfta olan torununu almak için gelmişti.Tekrar selamlaşarak ayrıldık.Önce selam, sonra kelam.demişler Bir Müslüman olarak selam vermeyi çok önemsiyorum.Selam hakkında bir çok ayet ve hadis var.Selam güvene emniyete açılan kapı.Selamun aleyküm demek Allahın selamı üzerine olsun demektir.Selam mana itibariyle güven ve emniyet manası içerir.Selam verdiğinde, ey kardeşim,Allahın selamı üzerine olsun.Benim yanımda güvende ve emniyettesin.Allahın izniyle benden sana zarar gelmez.demiş oluyorsun.Bir hadisi şerifte peygamber efendimiz a.s Müslüman elinden ve dilinden başkasını emin olduğu kimsedir.buyuruyor.Konuyla alakalı bir başka hadisi şerif de Abdullah ibni amr ibni as r.a şöyle dedi.Bir adam rasul a.s islamın hangi özelliği daha hayırlıdır?diye sordu.Rasul a.s yemek yedirmen, tanıdığın tanımadığın herkese selam vermendir.buyurdu.Ve ben sevgili okur,selamla alakalı bu kadar şey yazdıktan sonra,yazmaya utanıyorum ama yazıcam.Çünkü benim yaşadığım mahcubiyeti yaşamanı istemiyorum.Çocukların okuluna giderken ve dahi gelirken,yolumuzun üstünde bir kumaş mağazası var.Ve bu dükkanın önünde 12 13 yaşlarında bir kız çocuğunu sandalyede otururken görüyorduk.Bir kaç kez gözgöze gelmekten başka bir kelam etmedik.Ve birgün ben çocukları okula bırakıp eve dönerken bu kardeşimiz ben yürür o oturur vaziyette iken,bana selam verdi.Aslında ortada bir usulsüzlük vardı ve bu usulsüzlüğe ben sebeb olmuştum.Çünkü selam vermenin adaplarında ilkönce binitli yayaya,yürüyen oturana,az, çok olan topluluğa selam verirdi.Yürüyen olarak benim ona selam vermem gerekirdi ve ben afedersiniz öküzlük yaparak onu görmezden gelmiştim.Ne kadar yobazım değil mi?Peygamber efendimize on sene hizmetçilik yapma şerefine nail olan enes bin malik hazretleri r.a. çocuklara selam verir, rasulullah böyle yapardı derdi.Şimdi o kardeşimi kocaman bir tebessüm ve mahcup bir edayla selamlıyorum.SELAM VE DUA İLE

3 yorum:

  1. Esteğfirullah arkadaşim..ama bazen küçüğümüzden bir şey ögreniriz,hatta çocuğumuzdan...

    YanıtlaSil
  2. Esteğfirullah arkadaşim..ama bazen küçüğümüzden bir şey ögreniriz,hatta çocuğumuzdan...

    YanıtlaSil
  3. EST. Bu konuda ben de Yurtdışına çıkınca farkettim ki herkes birbirine selam veriyor tanısa da tanımasa da... Ben de alıştım selam vermeye.

    YanıtlaSil