1 Şubat 2016 Pazartesi

Hadice....

Tatildeyiz ve evdeyiz.
Babamız çok yoğun,bizimle ilgilenemiyor.
Her daim canları çok sıkılan bebelerim mızmızlanıyor.
Canımız çok sıkılıyor,biz şimdi napcaz?
Onlara biraz beklerseniz,sizi spor kompleksinin orda ki parka götürebilirim diyorum.
Çocuklar gibi seviniyorlar.(burda gülme işareti olcaktı.ben koymayı beceremiyorum.zaten çocuklar)
Ezan okunup namaz kıldıktan sonra,bir poset hazırlıyorum.
Su, peçete,mersinden gelen ceviz büyüklüğündeki mandalinalar tabakta ne varsa hepsini atıyorum poşete.Bebeler bahçede hazır ve nazır beni bekliyorlar.
Çocuklar üç kardeşde olsalar illa yanlarında sevdikleri arkadaşlarıda olsun istiyorlar.
O zaman daha çok eğleniyorlar.
Ev sahibimizin iki küçük cimcimelerinide alıyoruz.
Hadi sizde gelin diyoruz, anneleri izin veriyor, hep beraber parka gidiyoruz.
Çocuklar önde koşarak ben arkalarında parka giriyoruz.
O kadar güzel bir hava var ki,biz çıkarken biten çamaşırları assaydım biz gelene kadar kururdu diye hayıflanıyorum.
Bebeler o kadar bile beklemezlerdi.
Neyse,çok acil kuruması gereken çamaşır yok, geldikten sonra asarım diye kendi kendimi rahatlatıyorum.
Biraz ilerde kucaklarında ağlayan bebeleri olan iki hanım vardı oturuyorlardı.
Poşetteki mandalinadan birer tane ellerine verdim hemen susuverdiler.
Çocuklardan ziyade anneler sevinmişlerdi, zira belliki çocukların ağlamalarından mütevellit çok bunalmışlardı.
Bir anda etrafımı değişik yaşlarda çocuklar sarıverdiler,abla banada abla banada diye.
İçimden dua ede ede bana doğru uzanan ellere mandalina koyuyordum.
Allahım diyordum Allahım lütfen burda ki çocuklara yetecek kadar mandalina olsun diye yalvarıyordum
Çünkü uzanan eli boş çevirmek istemiyordum.
Kime, sen onunla paylaş diyeyim, zaten ceviz kadar mandalinalar.
Oh Allahım sana şükürler olsun kulunu mahçub etmedin.
Siz içinde kabuk var diye yemeyin çocuklar bir anda midelerine indiriverdiler diye içimden çocuklarıma birşeyler söylüyorum.
Benim bebeler çekirdeğe kabuk diyorlar.
Her ne kadar evladım o kabuk değil,çekirdek desemde benimkiler ısrarla kabuk diyorlar.
Ağız alışkanlığı galiba.
Çekirdekli üzüm yemezler mesela.
Çok faydalı, hatta çiğneyin desem bile nafile.
Çocuklar çoktan oyuna dalmışlardı.
Musait bi yere oturup etrafı gözlemlemeye başladım.
Az ilerde kardeşimin hareketlerini yapan engelli bir kızcağız gördüm.
Hemen yanına gidip ,merabalaştım.
İlkin, yabancı olduğum için biraz tedirgin oldu.
Sonra alıştı bana.
Annesiyle biraz sohbet ettik dr hava iyi olduğu zaman dışarılara çıkar biraz insan yüzü görsün demiş.
İsmi hadice
Buranın yerli halkı arab olduğu için,ismi orjinal söylüyorlar.
Hadice nin ha sı boğazdan hırıltılı şekilde çıkan ha
Yani hatice değil,hadice
Babası ruh hastasıymış.
Ağzı çok bozukmuş,kabirde yatan babama söver diyor abla.
Peki size bakıyormu,ihtiyaçlarınızı karşılıyormu diyorum,nerde üç aydan üç aya bu kıza verdikleri özürlü maaşı ile geçiniyoruz diyor abla.
İçimden Allaha şükrede şükrede dinliyorum ablayı.
Hadicenin ablası ve 18 yaşındaki kız kardeşi evliymiş.
Evde hadiceden başka,bir kız iki de oğlan varmış.
Oğlanlar küçükmüş,hatta bitanesininde bacağı sakatmış.
Yürürken aniden düşebiliyormuş.
Ona ağlamaktan bende göz tansiyonu başladı,diyor abla.
İmtihan ablacığım,
 Allah sana ali dereceler versin imtihanını kolaylaştırsın gibi bişeyler söylüyorum.Amin diyor amin.
Yanlarında komşularıda var,bana hadice çok güzelsin de diyor.
Hadice çok güzelsin diyorum nasıl gülüyor.
Ayşem geliyor yusuf dayım gibimi anne diyor,evet yavrum diyorum.
Girişte mandalina verdiğim çocuklar daha kalabalık bir şekilde yanıma gelip abla ben mandalina almadım diye ellerini uzatıyorlar poşeti gösteriyorum yok çocuklar bakın olsa verirdim diyorum.
Ama gitmiyorlar, hadice huzursuzlanıyor,çünkü gelen çocukların içinde kıyafetleri kırmızı ve pembe renkte çocuklar var,bu renklerden tedirgin oluyormuş.
Annesi çocuklara burdan gidin diyor ama nafile.
En sonunda ayağa kalkıp kovalamak zorunda kaldı.
E mübarekler zaten kadının derdi var birde sizinlemi uğraşsın.
Adı üstünde çocuk işte.
Bende alıcılar açık verilen mesajı alarak o ablanın şahsında başta anneme hocama komşuma diğer engelli ailelere dua ede ede evimize ulaştık.
Az kalsın unutuyordum,abla bana keşke evimize gelsende sana kuru dolmalık versem dedi.
Bende gelirim ama kuru dolmalık almak için değil,sizi ziyaret etmek için gelirim dedim.Adını sordum sabiha dedi.Rıza camiisin hemen yanında oturuyorlarmış.
Musait zamanda inş bu ziyareti yapıcam.
Hadice kek sever mi acaba kek yapsamda götürsem.
Elbette bunda akıl sahibleri için büyük bir ibret vardır.
Ali imran 13. ayet
Selametle.....






10 yorum:

  1. Benimkiler de Çekirdek var diye yemezler meyveleri. Allah hadicenin annesine sabır çocuklarına saglık sıhhat versin. Daha dün okumuştum o geldi aklıma ibrahim peygamberin cocuk edilmesiyle ilgili âyetlerde - siz Allahtan ümidinizi kesenlerden olmayın diyordu. Belki hadice saglıgına kavuşamadı da Rabbim Çevresindekilere bilinç ve vicdan verir de ona uygun rahbilitayon merkezlerine kavuşurlar. Baba da kötüymüş ama sadece Çocuktan yana degıl kadının imtihanı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. her zaman söylerim mutlu olmak için kendimizden daha kötü durumda olanları düşünmek halimize şükretmek lazım diye ama bazen bu teoriden öteye geçemiyor. çocukların kavgalarından çok bunalmıştım açıkcası içten içe biraz şikayetlenerek gitmiştim parka.bir çin atasözü şöyledir.ayakkabım yok diye ağlıyordum,taki ayakları olmayan birini görene kadar.

      Sil
  2. Bir anne icin cennet yoludur diye düşünürüm ben engelli çocuk annelerini.Rabbim yardimcisi olsun.Imtihanı çok ağır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amin arkadaşım.hiç şüphesiz rahmeti bol rabbim çekilen eziyet ve sıkıntıları karşılıksız bırakmaz inş

      Sil
  3. Bir anne icin cennet yoludur diye düşünürüm ben engelli çocuk annelerini.Rabbim yardimcisi olsun.Imtihanı çok ağır.

    YanıtlaSil
  4. Hocam siz şu Fındıklı recelli kurabiyelerinizden yapin götürün. efsaneydi resmen efsaneee..

    YanıtlaSil
  5. Hocam siz şu Fındıklı recelli kurabiyelerinizden yapin götürün. efsaneydi resmen efsaneee..

    YanıtlaSil
  6. Yazınızı büyük bir keyifle okuyordum. Özellikle çekirdek kısmını çok beğendim. Çocukların algılama gücüne hayranımdır her zaman. Engelli bir kişiye duyduğunuz ilgi ve alakadan dolayı öncelikle tebrik ederim. Bende bir engelliyim. Maalesef ülkemizde siyasiler tarafından engellilere gereken önem verilmiyor. Sizin gibi duyarlı kişiler olmasa gerçekten durumları iyi değil bir çoğunun. Bir de ailede sorunlar mutlaka oluyor. Babasının yaptığa davranışlara çok üzüldüm. Allah yardımcıları olsun. Hepsinin kolay değil. Eğer gidecek olursanız engelli kardeşimizin evine yaşını ve kendisini görmediğim için bir şey diyemiyorum. Tavsiye olarak küçükse bir oyuncağa ve bir de elbiseye çok sevineceğin düşünüyorum. Pasta kek olayı tamamen size kalmış.
    Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  7. allah yardımcın olsun kardeşim.bende engelli ablasıyım.26 yaşında bebek gibi bir yusufumuz var.siz allahın yeryüzündeki seçkin kullarısınız.evet siyasilere çok iş düşüyor.her sağlıklı insan bir engelli adayıdır.rabbim kalblerimizdeki engeli kaldırsın.tavsiyeni dikkate alıcam.allah yar ve yardımcınız olsun.

    YanıtlaSil
  8. Amin ablacığım. Allah engelli ve engelli ailelerinin yar ve yardımcısı olsun. Engelli ablası olarak engellilerin yaşadıkları durumları çok iyi anlarsınız. Ayrıca tanıştığımıza çok memnun oldum. Engellilerin toplum içinde üretkenliği artırmaları gerekli. Destek olmak onların önlerine engel koymak yerine engelleri alsalar. Biz engellilerin yapamayacağı hiç bir şey yoktur Allah'ın izniyle. Siyasiler ve diğer sivil toplum kuruluşları yani başı çeken kişilerin nedense işlerine gelmiyor. Sizden de Allah razı olsun.
    Saygılarımla sizi takip edeceğim mümkün olduğunca inşallah.

    YanıtlaSil